NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
1 - (1711) حدثني
أبو الطاهر
أحمد بن عمرو
بن سرح.
أخبرنا ابن
وهب عن ابن
جريج، عن ابن
أبي مليكة، عن
ابن عباس؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال (لو
يعطى الناس
بدعواهم،
لادعى ناس
دماء رجال
وأموالهم.
ولكن اليمين
على المدعى
عليه).
[ش
(لو يعطى
الناس
بدعواهم...) هذا
الحديث قاعدة
كبيرة من
قواعد أحكام
الشرع. ففيه
أنه لا يقبل قول
الإنسان فيما
يدعيه بمجرد
دعواه. بل
يحتاج إلى
بينة أو تصديق
المدعى عليه.
فإن طلب يمين
المدعى عليه
فله ذلك. وقد
بين صلى الله
عليه وسلم
الحكمة في
كونه لا يعطى
بمجرد دعواه
لأنه لو كان
أعطى بمجردها لادعى
قوم دماء قوم
وأموالهم
واستبيح. ولا يمكن
المدعى عليه
أن يصون ماله
ودمه. وأما
المدعي
فيمكنه
صيانتهما
بالبينة].
{1}
Bana Ebû't-Tâhİr Ahmed
b. Amr b. Şerh rivayet etti. (Dediki): Bize ibni Vehb, ibni Cüreyc'den, o da
îbni Ebî Müleyke'den, o da ibni Abbâs'dan naklen haber verdi ki, Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«İnsanlara (mücerred)
dâvaları sebebi ile (İstedikleri) verilse, bir takım insanlar bazı adamların
kanlarını ve mallarını iddia ederlerdi. Lâkin da'vâlıya yemîn düşer.»
buyurmuşlar.
2 - (1711) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا محمد بن
بشر عن نافع
بن عمر، عن
ابن أبي
مليكة، عن ابن
عباس؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قضى
باليمين على
المدعى عليه.
{2}
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Bişr, Nâfi' b. Ömer'den, o da
İbni Ebî Müleyke'den, o da İbni Abbâs'dan naklen rivayet etti ki,
ResûluIIah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) da'vâlıya yemin lazım geldiğine hüküm buyurmuş.
İzah:
Bu hadîsi bütün «Sünen»
sahipleri Hz. İbni Abbâs'dan merfû' olarak rivayet etmişlerdir. Tirmizî onun
hakkında: «Hasen, sahih bir hadistir.» demiştir.
Kaadî İyâd, Asîlî'nin
onun hakkında: «Merfû' olduğu sahîh değildir; o ancak İbni Abbâs'in sözüdür.»
dediğini nakletmiş; Eyyûb ile Nâfi* El-Cumahî'nin de İbni Abbâs'a mevkuf olarak
rivayet ettiklerini söyledikten sonra: «Buhâri ile Müslim onu İbni Cüreyc'den
merfû' olarak da rivayet etmişlerdir.» demiştir.
Hadîs-i şerîf şeriat
kaidelerinden büyük bir kaidedir. Bu kaideye göre bir kimse «Bu mal benimdir.»
diye iddia ederse sırf bu iddiaya dayanarak istediği şey kendisine
verilivermez. Yâ dâvasını isbât etmesi yahut da'vâlınuı ikrarı gerekir.
ResûluIIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun hikmetini beyân sadedinde:
«Mücerred dâvaları
sebebi ile verilse, bir takım insanlar bâzı adamların kanlarını ve mallarını
iddia ederlerdi.» buyurmuştur. Evet, davacıdan isbât istenmese, dâvâlının
malını ve canını korumasına imkân kalmazdı. Dâvâcı ise beyyine ile daima
hakkını koruyabilir.
Bu hadîs yeminin
da'vâlıya düştüğüne kail olan cumhurun delilidir. Yâni davacının isbât için
beyyinesi yoksa dâvâlıya yemin verdirilir.